Öyküler

Omuza alma ekibi

AHMET ZEKİ YEŞİL

Beni bilen bilir, minare gibi doğru bir adamımdır. İşimi en iyi şekilde yapmanın derdindeyim. Gücüm yettiğince de yapacağım. Çok şükür, kimsenin yüzünü yere değdirmedim. Çünkü ekip arkadaşlarım sağlamdır. Madem ki bana geldiniz, her şeyi dosdoğru anlatacağım. Benden anlatması, ister inanın ister inanmayın. Yapacağınız haberde adım geçmezse sevinirim.
Şimdi gelelim asıl meseleye… İlçemizde yenilenen belediye başkanlığı seçimini partimiz kazandı. Çok sevindik tabii. Yeni başkanımız mazbatasını aldı, sıra Atatürk Anıtı’na çelenk koymaya geldi. Geçen hafta bugün, erken saatlerde şehir meydanında toplanmıştık. Sabahın körü olmasına rağmen, alanı dolduranların gözü fal taşı gibi açıktı. Belediye başkanımız alanda yerini alırken yer yerinden oynadı. Başkanımızı, avuçları patlarcasına alkışlayan vatandaşlarımızın coşkusunu görmeliydiniz. Coşku deyince… Başkanımız, dünya ahret bacım olsun fena halde güzel bir kadın. Ne kadar güzel olduğunu şöyle anlatayım. Hani, ilçe merkezinde yer alan parkın ortasındaki yüzücü kadın heykeli var ya… Başkanımız, işte o heykelin aynısı. Sanki heykel, belediye başkanımızı anlatmak için yapılmış. Çok affedersiniz, “Bu karı cumhurbaşkanımız olsun, cari açığımız hiç kapanmasa da olur…” diyen densizler var. Sen böyle yazma, ayıp olur! Zaten bunu söyleyenler, kaldırım köşelerinde aylaklık eden gençler. Yaşlılar ise belediye başkanımız için “Afet-i devran Neriman” diyor. Neriman, belediye başkanımızın adı; anladınız mı?
Bir kadının belediye başkanı olarak seçilmesi ilçemizde heyecan yarattı. Takdir edersiniz ki, konu hem önemli hem de anlamlı. Durum böyle olunca, partimizin ilçe teşkilatı gereken hazırlığı önceden yaptı. Neriman, anıta çelenk koyduktan sonra kısa bir şehir turu atacağı için davul zurna ekibi ayarlandı. Bayrak ve pankartlar hazırlandı. “Hangi müzikler çalınacak, hangi oyunlar oynanacak?” En ince ayrıntısına kadar konuşuldu. Çünkü Neriman, yerinde duramayan bir kadın… Seçim çalışmaları sırasında gerdan kırdığını, hoplayıp zıpladığını bilmeyen yok. Hatta rakip partinin adayı, “Söz bir, dönmek iki, kıvırtmak üç” diyerek dalga geçmişti.
Lafı uzattım galiba… İlçe başkanımız, çelenk koyma töreninden bir gün önce beni çağırdı. Gittim. “Neriman’ı kaldırabilir misin?” diye sordu. Neriman’ın eti ne budu ne, kaldırırım tabii. Yani, itinayla kaldırıp omzuma oturtabilirim. Yanlış anlaşılmasın, omuza alma bir sevgi gösterisidir. Geleneklerimizde yeri vardır. Daha çok, politikacıları memnun etmek amacıyla uygulanır. Bu arada, ekibimizin nasıl çalıştığını size anlatayım mı? Öncelikle, omuza alınacak kişiye bir şey hissettirilmez. Aksi halde, omuza alınan kişi tepinebilir. Yere yatanlar bile var. Yere yatan kişiyi omuza almak zordur. Ben, omzuma alacağım kişiye adres soracakmış gibi gülümseyerek yaklaşırım. “Ya Allah ya bismillah” deyip kafamı bacaklarının arasına sokar ve ensemin üzerine bindiririm. Kurban olduğum Allah bana nasıl bir güç verdiyse, tepemde oturan bana kuş gibi hafif gelir. Ensem kalın, omuzlarım geniş olduğundan bir rahatsızlık söz konusu değildir. Birçoğu, kendisini milletvekili koltuğunda zanneder ve inmek istemez. Sağımda, solumda, arkamda ve önümde olmak üzere birer kişi sürekli tetikte bekler. Neden mi? Omzumdaki kişi, dengesini kaybedip düşecek gibi olursa anında müdahale etmek için. Ayrıca, omzuma aldığım kişinin ceplerini boşaltmaya kalkan yankesicilere engel olurlar. Geçmişte yaşanan tatsız olaylar yüzünden partimizin ilçe teşkilatı, omuza alma işini bana verdi. Ben de ekibimi kurup işe başladım.
Ne diyordum? İlçe başkanımıza, Neriman’ı kaldırabileceğimi söyledim. “Abi biliyorsun, kilo hesabı çalışıyoruz. Neriman kaç kiloysa hesaplarız. Zaten fazla bi şey tutmaz” diye de ekledim. İlçe başkanımız, “Bugüne kadar hep erkekleri omzuna aldın. Sonuçta, ‘iş iştir’ diyeceksin. Ancak, dün gece olanları bilmiyorsun. Neriman’a benzeyen yüzücü kadın heykeline tecavüz girişiminde bulunuldu. Yani, durum biraz kritik…” dedi. Ekibimizde canavar gibi adamlar var, asla böyle bi şey olmaz! Neriman’ın cinsiyet ayrımcılığına şiddetle karşı olduğunu ve kadın – erkek eşitliğinin her alanda sağlanması için mücadele verdiğini hatırlattım. İlçe başkanımız, sonunda ikna oldu. “O halde, görevinizi yapın. Sadece, asker uğurlamalarında olduğu gibi Neriman’ı havaya fırlatmayın” şeklinde uyardı.
Yok, gelişmeler düşündüğünüz gibi olmadı. Şöyle oldu… O gün, görevimizi yerine getirmek amacıyla halkın arasına karıştık. “Yaşa, çok yaşa Neriman” sesleri ortalığı çınlatırken, gözümüz Neriman’daydı. Neriman, yanında yardımcıları ve partililer ile birlikte Atatürk Anıtı’na çelenk koydu, saygı duruşunda bulundu. Ardından kalabalığa seslendi. O konuşurken biz, omuza kaldırma ekibi olarak kendisine iyice yaklaştık. Çünkü ilk fırsatta kafamı Neriman’ın bacaklarının arasına sokacağım. Neriman, “Ablanız size kurban olsun” cümlesiyle konuşmasını tamamlamıştı ki, “Ya Allah ya bismillah” deyip bir ok gibi yerimden fırladım. Ben kendimi çok hızlı bilirdim, yanılmışım… Neriman, aynı anda bir çekirge gibi zıplamasın mı? Baktım, omzumda biri var ama Neriman değil. Kalabalığın seline kapılmış gidiyoruz. Ekipteki arkadaşlar şaşkın, tepemde tepinen adamı çekiştirip duruyorlar. Bu manzarayı gören Neriman, açtı ağzını yumdu gözünü… “Bu ne rezalet! Dünya Kadınlar Günü’nde, erkekler omuza alınır mı?” diye bağırdı. Haklıydı. Meğer o gün, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ymüş. Neriman, şehir turu atmadan makamına geçti.
Her şey o gün olup bitti… Neriman, “Kadınların haklarını ve eşitliğini savunmayan bir partide durmam” diyerek hem partiden hem de belediye başkanlığından istifa dilekçesini verdi. Araya giren partililer çok dil döktü, kendini paraladı. Neriman, çelenk koyma töreninin tekrarlanması şartıyla kararından vazgeçtiyse de, bu kez karşımıza başka bir sorun çıktı. Partimizin genel merkezinden, “Omuz omuza olacağız ama kimseyi omuza almayacağız…” şeklinde bir yazı gelince söyleyecek sözümüz kalmadı.
Böylece, Neriman’ın istifası gerçekleşti. Omuza kaldırma ekibinin işine de son verdiler. Biz ne mi yaptık? Partimizden istifa edip, rakip partiye geçtik. Rakip partide, ‘Omuza Kaldırma Ekibi’ olarak göreve başladık. Çok şükür rahatımız yerinde.
Afet-i devran Neriman haberi ne zaman yayımlanır?

Paylaş