SAVUNMA
şükrü çiftçi
yolların tozlu anılarından geliyorum hâkim bey,
yüksek rakımlı geçitlerden indi korkularım
yıkılmış şehirlerin surlarından düştüm
gözlerimin aktığı yerde,
ay yoksulu geceler.
bir varmışla başlayan hikâyelerim oldu
karanlık gecede şiirler yazdım tanrıya
ithal göklerin altında,
kibrini kustu durdu zaman
bir yokmuşla ateşe attı kendini Zerdüşt.
soğuk bir kış yağıyor içimde hâkim bey,
toprak damlarda birikiyor üşümüş yanlarım
tozlu hikâyelerini dinlerken yolların,
uzayan gölgem uçuruma düştü hâkim bey
fesleğen kokuları çaldım açık pencerelerden,
bir de ağıtlar edindim yaşlı kadınlardan.
esastan bozuyorum hükmümü hâkim bey,
dünyanın mavisini akıtmışlardı geceye
kör bir yarasayım şimdi zifiri madende
kimin gözlerine baksam yağmur topluyor.
bozkırda kararmış bir ülkeydim,
dağların yüküyle geçtim ovanızdan
şerh koyamadım lal oldum hâkim bey,
yaktım kalemimi ağaçtan utandım,
közün külüyüm şimdi uçar giderim.