MU
Sana ihtiyacım vardı çekip gittin
Sardın sarmaladın bir ağaca ve gittin
Çünkü sen ağaçların adresini bilendin
Çünkü akan reçineler
Çünkü gizemli işaretler ve rakamlar
Senin göğe uzanan matris dilin
Bense susandım susadığımda
Bir çift gözde evrildiğim
ışığına ışığına etinin
Ahşaptı geçtiğimiz dünya
Sen bana ben sana aittim
Sallandı durdu Atlantis
Kımıldadı köklerimiz
Bütün hikayeler bir şiirden geçer
Uzanır çimenlerin bükülmez gizine
İşte sen o gizden bana eserleştin
Geyiklerin inledi durdu
Geyiklerim inledi durdu
Sen bana ipekten ilerledin
Tutuşmayan tutuşan insanları
Dokudum üstüme kapattığın kapıya
Geyiklerden fil yaptım… kartal da…
Karşılaşmayan sular yok bilirsin
Ya Fillerimi çöpe atarsan?
Kartallarımı…
Koparıp verdiğin o tazecik titreşim MU
yetiştirdiğim yetiştirdiğim
kutsal harflerin
Bütün bunları bir yeraltı dünyasından
Yazıyorum
Sunduğun şarap gönül tasından
Gönül tasıma
İnsan mutfağa girer ya önce kabına
Sen de kalbimden girdin bana
Bütün bunlar diyor ki:
düşüncem gıdasını arıyor
Ocakta yemek neden pişsin?
Gözyaşlarımda boğulan Atlantis’ten
Kayıp bir ülke kaldı içinde dolanan senin
Rastladığım tüm noktalar
Suretin… suretin suretin